Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir.( M.Kemal ATATÜRK)
ÖN YARGI (PEŞİN HÜKÜM)

Ön yargı nedir? sorusundan önce yargı nedir diye soralım. Yargı, hüküm, önerme, kesin ifade demektir. Bir konu hakkında bu şudur demektir. Mesela; "Ahmet futbolcudur" cümlesi bir yargı bildirir. Yani özne olan Ahmet'in yüklemde belirtilen özelliğe sahip olduğu vurgulanır. Aynı şekilde "Ahmet futbolcu değildir" cümlesi de bir yargı bildirir, bir hüküm bildirir burada da yüklemde belirtilen futbolculuk özelliğinin Ahmet'te olmadığı hükmü vardır, yine kesinlik bildirdiği için bir yargı cümlesidir.

Peki ön yargı nedir? TDK (Türk Dil Kurumu) sözlüğünde ön yargı şöyle tanımlanıyor: "Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay veya görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm." biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanımda özellikle dikkatimizi çeken bölümler "belirli şartlara, görüntülere dayanarak" , "önceden edinilmiş", "peşin hüküm" bölümleridir. Belirli şartlar demek, şartların tümünü ifade etmez dolayısıyla kısıtlı şartlarla verilen yargılardır. elbette ki sınırlı şartlarla verilen yargılar hatalı olabilir. Önceden edinilmiş derken demek ki araştırmacı veya hüküm verecek, yargıda bulunacak kişi olayla ,durumla kendisi karşılaşmadan, araştırmadan, irdelemeden, sorgulamadan yargıda bulunması demektir ki böyle bir yargıda hata payı elbette olacaktır. Çünkü kapsamlı , tam bir araştırmaya dayanmıyor. Tanımda geçen "peşin hüküm" kavramından doğrudan şunu çıkarabiliriz. Araştırmaya dayanmayan hüküm, yeterli bilgiye dayanmayan yargı, henüz ham verilere sahipken bu ham verilere dayanarak acele ile verilen yargı. Bütün bu açıklamalara dayanarak şunu söyleyebiliriz. Ön yargı; eksik, yetersiz, dayanaksız verilerden yola çıkarak ulaşılan yargıdır. Bir akıl yürütme mantıkta eksik verilerle yapılırsa bu akıl yürütmenin sonucu mutlaka hatalı çıkar. Zira mantık disiplininde bir ana kural vardır. Geçerli bir akıl yürütmede öncül önermeler doğru ise bu önermelere dayanarak elde edilen sonuç önermesi zorunlu olarak doğru olur.

Örneğin; Bütün insanlar ölümlüdür. ( Öncül önerme doğrudur)

Ayşe insandır. (Öncül önermesi doğrudur.)

O halde Ayşe'de ölümlüdür. (Sonuç önemesi de doğrudur.)

Sonuç önermesinde bir iddia vardır. Bu iddia Ayşe'nin ölümlü olduğu iddiasıdır. Bu iddianın doğruluğunun dayanakları yukarıdaki iki öncüldür. Öncül önermelerin her ikisinin de bilgisel doğrulukları vardır. Dolayısıyla sonuç önermesi sağlam argümanlara dayandığı için doğrudur. Ancak bir ön yargılı akıl yürütmede öncüllerdeki bilgiler tam ve sağlam olmadığı için sonuç önermesinde, iddiasında ortaya konulan yargı da yanlış çıkmaktadır. Önyargı için akıl yürütmede bir metafor yaparsak belki şöyle bir örnek verebiliriz.

Bazı üçgenlerin iç açıları 180 derecedir. (hatalı öncül, eksik veri, bilgi doğruluğu yok)

Kare bir üçgendir. (hatalı öncül, bilgi doğruluğu yok)

O halde karenin iç açıları 180 derecedir. ( Sonuç önermesi öncüller hatalı olduğundan kendisi de hatalı çıkmıştır. ön yargı cümleleri böyledir. Dayanakları doğru, sağlam değildir. Ön yargılar, iyi araştırılmadan doğru kabul edilmiş gerekçelere dayandırılır.)

İnsan ilişkilerinde ön yargılı olmak ilişkileri bozar, zedeler. İnsanların birbirlerine olan güvenlerini kaybettirir. Ön yargıları kırmak kolay değildir. ikna gücünün olmasını gerektirir. Einstein derki: "Bir ön yargıyı yıkmak, bir atomu parçalamaktan daha güçtür." Onun için sorunları çözmede empati kurmak, kendimizi karşımızdaki insanların yerine koyabilmek, duygudaş olabilmek sorunları çözebilmek bakımından çok önemlidir. https://www.youtube.com/watch?v=CUFrKvaowo4 lütfen bağlantıyı tıklayarak ilgili kısa filmi izleyerek siz de ön yargıdan nasıl kurtulabiliriz sorusunun cevabını arayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir