Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir.( M.Kemal ATATÜRK)
DİL VE AHLAK ÜZERİNE

Dil, insana özgü bir olgudur. Burada lisan olarak, konuşma olarak dilden bahsediyorum. İnsanlık tarihi boyunca insanla birlikte var olmuştur. İnsanın doğasında vardır. insanın kendisinde, tabii olarak vardır. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için halini, derdini, ihtiyaçlarını ortaya koyması lazım. Bunun için de dil gerekir. İnsanlığın yaşı ile dilin yaşı aynı olsa gerek. İnsan içindeki duygularını, hislerini, sezilerini, düşüncelerini dili aracılığıyla ortaya dökmüş ve derman bulmaya çalışmıştır kendine. Sevgi duygusu evrenseldir, her zaman her yerde vardır, ama sevginin ifade ediliş biçimi, yaşanması biçimi topluma göre değişir, hatta insana göre değişir. Bir bölgede çocuğunu kucağına hiç almayan baba, başka bir bölgede baba çocuğunu kucağından indirmeyebilir. Saygı da bir değer olarak evrenseldir ama her yerde ifade ediliş biçimi, uygulanma biçimi farklıdır. Bir kültürde otobüste yaşlıya yer vermek zorunlu bir saygıyı ifade ederken başka bir kültürde bu davranış gençlerde normal karşılanabiliyor. Değerlerimizi dilimiz ile ifade ediyoruz.

Ahlak olgusu da insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. İnsanın davranışlarını düzenleyen, toplumun yapısını düzenleyen kurallar sistemidir. Dil ile ahlak arasındaki ilişkiye baktığımızda güzel bir dil güzel bir ahlak getirir. İnsanın dili onun ahlakını yansıtır. Dilinden dökülen sözcükler ne kadar değerlere uygunsa, ahlaka da o kadar uygundur. İnsan dili ile erdemleri ifade eder. Saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü, adaleti, yardımlaşmayı doğru anlatan bir dil o ortamdaki ahlakı yükseltir. Bir insanın ahlakı diliyle kendini gösterir. Dil ahlakı güzelleştirir. Ahlak da dili güzelleştirir. Doğru sözleri yerinde ve zamanında kullanan bir insanın ahlaki meziyetleri de yüksektir. Ahlaki kuralları içselleştirmiş, özümsemiş bir insanın kullanacağı dil de birleştirici bir dil olur.

Sonuç olarak bu iki kavram, dil ve ahlak kavramları birbirleri için vardırlar. Dil aracılığıyla ahlak kurallarını nesilden nesile aktarırız. Bu sayede ahlak gelişir. Ahlaki tutum ve davranışlar da dile bir biçim, bir sınır kazandırır, dili başıboşluktan kurtarır. Güzel ahlak dil sayesinde geliştiği gibi, dil de ahlakla sorunları çözer, kendisine düzeyli, anlamlı sınırlar koyar. Bir toplumun, bir ailenin mutluluğu kullanılan dilin ahlaka dayanmasına bağlıdır. Ahlaka dayanan bir dil temennisiyle...

Dil ile ahlak anlam bulur. Dil ile ahlak yaşar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir